Don bölgesinin destanı olan “Ve Durgun Akardı Don”, bir Kazak ailesi ekseninde Don bölgesini ve savaşın, devrimin ve iç savaşın bölgeye yansıyışını çok yönlü, derinlemesine ve bir o kadar da sade bir dille anlatır. Şolohov'un 1965'te Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen bu olağanüstü eseri tüm zamanların en önemli romanlarından olup üstat Tektaş Ağaoğlu çevirisiyle okurlara sunulmaktadır. Üçüncü ve dördüncü ciltlerde Don Kazaklarının ayaklanmaları, Don bölgesinde kurulan bağımsız cumhuriyetler, İç Savaş ve Avrupa’nın bu iç savaştaki rolü irdelenir. Bu kargaşada savrulan kahramanlarla canlı bir belgesel ve çağdaş bir destan sergiler Şolohov.
Don bölgesinin destanı olan “Ve Durgun Akardı Don”, bir Kazak ailesi ekseninde Don bölgesini ve savaşın, devrimin ve iç savaşın bölgeye yansıyışını çok yönlü, derinlemesine ve bir o kadar da sade bir dille anlatır. Şolohov'un 1965'te Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen bu olağanüstü eseri tüm zamanların en önemli romanlarından olup üstat Tektaş Ağaoğlu çevirisiyle okurlara sunulmaktadır. Üçüncü ve dördüncü ciltlerde Don Kazaklarının ayaklanmaları, Don bölgesinde kurulan bağımsız cumhuriyetler, İç Savaş ve Avrupa’nın bu iç savaştaki rolü irdelenir. Bu kargaşada savrulan kahramanlarla canlı bir belgesel ve çağdaş bir destan sergiler Şolohov.